- Ankara Bilkent Şehir Hastanesi (Üniversiteler Mahallesi 1604. Cadde No: 9 Çankaya/ANKARA)
- +90 850 474 36 06
Anal sarkma olarak da bilinen “Rektal sarkma”, bağırsağın son kısmı olan rektumun anüsten aşağı doğru sarkmasıdır. Genellikle yaşın ilerlemesiyle ortaya çıkan ve dışkılamayı olumsuz etkileyen bir durumdur. Aynı zamanda yarattığı rahatsız edici duygu ve görüntüden dolayı kişiye hem fiziksel hem de ruhsal rahatsızlık verir. Rektal sarkmayı tetikleyen neden ortadan kaldırıldığında sarkma genellikle düzelir. Ancak ileri vakalarda en etkili tedavi yöntemi ameliyattır. Ankara’daki anal sarkma ameliyatları ve proktoloji uygulamaları hakkında detaylı bilgiye Doç. Dr. Alp Yıldız’dan satın alabilirsiniz.
Anal prolapsusun kesin nedeni bilinmemektedir. Ancak anal sarkmanın en sık görülen nedenlerinin dışkılama sorunlarıyla bağlantılı olduğunu söyleyebiliriz.
Rektal bölgedeki polipler olarak sınıflandırılabilirler.
Makat sarkmasının nedeni kesin olarak bilinmiyor. Fakat makat sarkmasında en yaygın görülen nedenlerin dışkılama sorunları ile ilgili olduğunu söyleyebiliriz.
Makat sarkmasının nedenleri;
Anal bölgede sarkma, kanama ve dışkılamada zorluk hemoroid ve rektal prolapsusun sık görülen belirtileridir. Bu nedenle sıklıkla birbirleriyle karıştırılırlar.
Rektal prolapsus; Bağırsakların son kısmının sarkmasıdır.
Hemoroid ise; Bağırsakların anüse yakın alt kısmının sarkması ve dışarıya doğru fıtıklaşmasıdır.
Rektal prolapsus Altemeier’in 1971 yılında yaptığı sınıflandırmaya göre üç gruba ayrılır.
Tip 1 rektal prolapsus: Genellikle hemoroidle birlikte görülür. Yalancı prolapsus olarak da bilinir.
Tip 2 rektal prolapsus: Bu, rektumun anal kanala doğru çıkıntı yaptığı ancak dışarı çıkmadığı bir durumdur. Genellikle gaz ve dışkı kaçırma semptomlarına neden olan bir sarkma türüdür.
Tip 3 rektal prolapsus: En sık görülen anal prolapsus türüdür. Rektum tamamen dışarıdadır.
Anal sarkmanın tanısı anal muayene sırasında kolaylıkla konulabilir. Özellikle tip 3 rektal prolapsusun tanısı oldukça kolaydır. Ancak tip 1 anal sarkmada rektum sarkmasına rağmen hala içeride olabilir. Bu durumda dışkılama sırasında anal bölgenin incelenmesine yönelik testlerden yararlanılabilir. Bu testler; “Defeokografi” ve “anorektal manometri”. Defekografi sayesinde dışkılama sırasında anüsün röntgenini çekmek mümkündür. Anorektal manometri, dışkılama sırasında pelvis, rektum ve anüs kaslarının reflekslerini analiz eder.
İshal ya da parazitlerden kaynaklanan rektum sarkması genellikle altta yatan nedenler ortadan kaldırıldığında kendiliğinden ortadan kalkar. Bu nedenle ishal, parazit vb. Hastalıktan kaynaklanan anal sarkma ilaçlarla tedavi edilebilir. Aynı zamanda lif açısından zengin besinler ve bol sıvı tüketmek de bu aşamada hastaya yardımcı olacaktır. Bunun dışında; Anal sarkma, radyofrekans ablasyonu, akupunktur ve eskloterapi (bağırsakta kireçlenme oluşturan rektumun geri çekilmesi) gibi yöntemler kullanılarak ameliyatsız tedavi edilebilir.
Özellikle ileri vakalarda anal sarkmanın en etkili tedavi yöntemi cerrahidir. Anal sarkmanın cerrahi tedavisinde genel olarak üç farklı yöntem tercih edilmektedir.
Bunlar;
Laparoskopik ve robotik cerrahi günümüzün en modern cerrahi yöntemleri arasındadır ve hasta açısından oldukça konforludur. Ameliyat sonrası iyileşme süresini önemli ölçüde kısaltan ve enfeksiyon riskini azaltan ameliyatlardır.
Kişinin yaşı, genel sağlık durumu ve rektum sarkmasının yaygınlığı değerlendirilerek bu yöntemlerden hangisinin uygulanacağına karar vermek en doğrusudur. Bu değerlendirme proktoloji uygulamalarında uzmanlaşmış deneyimli bir doktor tarafından yapıldığında cerrahi müdahalelerin başarı oranı oldukça yüksektir.
Ankara rektum sarkması tedavisi hakkında daha detaylı bilgi almak için Prof. Dr. Alp Yıldız ile iletişime geçebilirsiniz; Randevu alabilirsiniz.
Aşağıdaki bilgileri doldurarak, sizinle hızlı iletişime geçmemizi sağlayabilirsiniz.
İletişim numaralarımız veya iletişim formu aracılığıyla sorularınızı, önerilerinizi veya randevu taleplerinizi bizimle paylaşabilirsiniz.