- Ankara Bilkent Şehir Hastanesi (Üniversiteler Mahallesi 1604. Cadde No: 9 Çankaya/ANKARA)
- +90 850 474 36 06
Obezite; Dünya Sağlık Örgütü (WHO) bunu “yağ dokularında sağlığı olumsuz etkileyecek düzeyde yağ birikmesi” olarak tanımlıyor. Dünya çapında hem çocuklarda hem de yetişkinlerde bulunabilen bir hastalıktır.
Obezite kişinin hem sağlığını hem de görünümünü olumsuz etkiler. Günümüzde pek çok ciddi hastalığın obeziteden kaynaklandığı bilinmektedir. Fazla kilolar kalbi yorduğu ve metabolizmayı yavaşlattığı için obezite iç organların fonksiyonlarını da olumsuz etkiler.
Obezitenin kesin tanısı vücut kitle indeksi (BMI) kullanılarak konur. “Vücut kitle indeksi” olarak da bilinen BMI analizi; Kişinin ağırlığının boyunun karesine bölünmesiyle elde edilir. Bu analizde dikkate alınan değerler zayıf, normal ve fazla kilolu olarak sınıflandırıldı. Sonuç 30 ile 35 arasında ise obezitedir; 35 ila 40 yaşları arasında veya daha yaşlıysanız, ileri derecede obezite hastasısınız demektir.
Obezitenin değerlendirilmesinde önemli görülen bir diğer faktör de bel kalınlığıdır. Bel kalınlığı özellikle santral obezite (abdominal obezite) riski nedeniyle önemli bir faktördür. Karın obezitesi; Karın bölgesinde yağ birikmesi nedeniyle oluşur ve obezitenin en tehlikeli şekli olarak kabul edilir. Ölçülen değerlere göre kadınlarda bel çevresi 88 cm ve üzerinde; Erkeklerde 102 cm veya daha fazla ölçüm merkezi obeziteyi gösterir.
Obezite tedavisinde diyet, egzersiz ve cerrahi yöntemler kullanılabilmektedir. Ameliyatlı veya ameliyatsız diyet ve egzersiz kilo verme sürecinin en önemli parçalarıdır. Çünkü ameliyat sonrasında kişi iradesine direnemezse mide yeniden büyüyebilir. Bu durumda cerrahi tedavinin bir anlamı olmayacaktır.
Cerrahi obezite tedavisinde sürdürülebilir ve etkili sonuçlar sağlayan bir yöntemdir. Kişi bu süreci diyet ve egzersizle desteklerse ameliyat sonrası ideal kiloya ulaşması mümkün olacaktır.
Amerikan Metabolik ve Obezite Derneği’ne göre;
Günümüzde obezite cerrahisi alanında uygulanan çeşitli yöntemler bulunmaktadır. Her yöntemin artıları ve eksileri vardır. Obezite cerrahisinde kullanılan teknikler:
Obezite tedavisinde en sık kullandığımız yöntemlerden biridir. Aynı zamanda “laparoskopik tüp mide ameliyatı” olarak da bilinir. Tüp mide ameliyatı kapalı bir ameliyat tekniği olan laparoskopi kullanılarak yapılmaktadır. Uygulamanın temel amacı; Mide hacminin küçültülmesidir.
Tüp mide ameliyatında midenin %75 – 80’lik, büyük bir bölümü çıkarılır. Mideden kalan kısım tüpe benzer bir şekle sahiptir. Midede darlık oluşmaması için midenin kalan kısmı nazogastrik tüp yardımı ile kalibre edilir. İşleme bu nedenle tüp mide ameliyatı denmektedir.
Tüp mide ameliyatı hem midenin küçültülmesi hem de hormonal olarak açlık hissinin baskılanması sayesinde etki eder. Midenin büyük bir kısmı ile birlikte “fundus” adı verilen bölgesi de çıkarılır. Bu bölge açlık hissini uyaran hormonların salgılandığı bölgedir.
Gastrik bypass midenin hacmini küçültme ve emilimini azaltma özelliğine sahiptir. Gastrik bypass ameliyatında mide hacmi de küçültülür. Aynı zamanda mide tarafından emilimi de azalır. Emilimi azaltan araçlar; Şeker ve karbonhidrat gibi yüksek kalorili gıdaların emiliminin engellenmesi anlamına gelir. “Mini gastrik bypass” ve “Roux-En-Y gastrik bypass” olmak üzere iki grupta incelenebilir.
Gastrik bypass ameliyatında mide hacmi 15 – 30 CC’ye kadar küçültülür. Aynı zamanda ince bağırsaktaki emilim yolu da kısalır. Yani deuedonum (duodenum) ve jejunum (ince bağırsak) dediğimiz bölgelerdeki başlangıç kısmı devre dışı kalır.
Roux En Y Gastrik Bypass Prosedürü Farkı; Mide küçültüldükten sonra mide girişinde yeni bir mide poşu oluşturulur. Bu nedenle midenin bir kısmı hareketsiz kalır ve besinler yeni oluşturulan bu keseye doğrudan ulaşır. Yani besinlerin emilimi kısmen engellenir.
Mini Gastrik Bypass, Roux-En-Y Gastrik Bypass ile aynı amaçla uygulanır. Ancak uygulama tekniği farklıdır. Mini gastrik bypass işleminde öncelikle mide girişine mide tüpü yapılır ve midenin geri kalan kısmı ayrılır. Ayrılan kısım silinmez. Herhangi bir fonksiyona sahip olmadan vücutta kalmaya devam eder.
Mide balonu ameliyatı mide hacmini küçültmeyi amaçlayan bir obezite ameliyatıdır. Diğer yöntemlerden farklı olarak kişi sedasyon altındayken yani hafif uykudayken yapılır. Endoskopi yardımıyla mideye özel malzemeden yapılmış sönük bir balon yerleştirilir. Daha sonra şişirilir. Balon midede sürekli tokluk hissi sağlayarak kişinin ideal kilosuna ulaşmasına yardımcı olur.
Revizyon ameliyatı mideye yapılan yeni ameliyattır. İki durumda revizyon ameliyatı tercih edilebilir.
Ankara’da mide revizyon ameliyatı ve diğer obezite ameliyatları hakkında bilgi almak için Doç. Dr. Alp Yıldız ile iletişime geçebilirsiniz.
Aşağıdaki bilgileri doldurarak, sizinle hızlı iletişime geçmemizi sağlayabilirsiniz.
İletişim numaralarımız veya iletişim formu aracılığıyla sorularınızı, önerilerinizi veya randevu taleplerinizi bizimle paylaşabilirsiniz.